Translate

31 Ağustos 2012 Cuma

The Walking Dead (Yürüyen Ölüler)

Konusu;Bir zombi kıyametinin sonrasını anlatıyor.Komadan uyandığında hastanenin ve yaşadığı kasabanın tamamen terk edilmiş olduğunu gören polis şefi Rick Grimes'in dünyası bir daha eskisi gibi olmayacaktır.Rick önderliğinde küçük bir grup insan,zombi ordularından uzakta kendilerine yeni bir ev aramak için ülke genelinde seyahat etmektedir.Atlanta’da ise küçük bir grup insan,ölümün köşe başında olduğu her an hayatta kalma mücadelesi veriyor.Gün geçtikçe hayatta kalma koşulları zorlaşıyor.Rick ve diğerleri bu korkunç yeni dünyada savaş verirken insanlıklarına sığınabilecekler mi?(Vikipedi'den alıntıdır.)
İçinde zombi olan tüm diziler veya filmler pek tercihim olmamasına karşın bu dizi kesinlikle zombileri çok iyi işlemiş.İlk bölümden bağlıyor.Henüz 2 sezon oynamış dizi ülkemiz de dahil dünyada büyük bir hayran kitlesine sahip.Ben çok beğendim sizin de beğeneceğinizi umuyorum.Aşağıda ilk sezon fragmanını izleyebilirsiniz.

Düğümler ve Haçlar (Knots and Crosses)

       Kitap alırken en çok dikkat ettiğim şey kapağı,ismi ve bana gizemli gelip gelmemesi...Bilmiyorum neden ama bu 3 faktör kitap seçimimde çok etkililer.Üniversite'de sınav haftaları yaklaştıkça bende acayip bir kitap okuma tutkusu belirir ve çıkarım kitap aramaya :).O kitaplardan biri de Düğümler ve Haçlar fakat başlamak ancak yaza nasip oldu :).Ian Rankin İngiltere'nin en iyi polisiye yazarlarından biri olarak bilinmektedir.

      Yazar bu romanı yazarken bilgi almak istediği polis şubesi benzer bir olay üzerinde çalıştığından yazarı şüpheliler listesine dahil etmiştir.Bu kitap ta dahil 19 John Rebus(Kitabın ana kahramanı)serisi bulunmaktadır.İlk okuduğum aynı zamanda ilk Ian Rankin romanı için görüşlerim ise şöyle;Bazen şaşırsanız da sonunu tahmin edebileceğiniz türden bir eser.  

                                                                    Polisiye severler için yada yeni yeni polisiye okumaya başlamış olanlar için tavsiye edebilirim ancak uzun zamandır polisiye okuyan ve işin kurnazlıklarını bilen arkadaşlar sonunu çok rahat anlayabilecekleri için sıkılabilirler.

3 İdiots...Titanic...Avatar...Leon

Dünyada en çok izlenen filmler ki benim en beğendiğim 4 film.Hepsinde dram var ve üzerinde durulunan nokta sevginin gücü.Kesinlikle izlemelisiniz yorum yapmaya dahi gerek duyulmayacak güzellikteler.İzlediğiniz zaman bana hak vereceksiniz =)
                                                           
LEON 
(SEVGİNİN GÜCÜ)

Bu filmden ünlü bir yıldız çıkacaktır ki kendisi Natalie Portman'ın ta kendisidir.İlk filmidir.
Diğer kahramanımız ise Jean Reno'dur.Kendisi birçok başarılı Hollywood filminde rol almıştır.94 yapımlı müthiş bir film.


         

                                         
              AVATAR

James Cameron yönetmen koltuğun da güzel film çıkmaz mı :).2009 yapımlı film Titanic'i bile geride bırakarak tüm zamanların gişe hasılatı rekorunu elinde bulundurmaktadır.               



           

3 IDIOTS 
(3 AHMAK)

Daima yarış içinde olan öğrencilerin bulunduğu Hindistan'ın en iyi mühendislik okulu ve onlara yanlış yolda olduklarını göstermeye çalışan bir öğrenci(Ranco) ile iki arkadaşının başlarından geçen dram ve komedi dolu olaylar.Bu filmden çok şey öğreneceksiniz.
                                                                                 
                                                             

TİTANİC (TİTANİK)

      Aşklarıyla Jack(Leonardo Dicaprico) ve Rose(Kate Winslet) ikilisi tüm dünyanın idolü haline gelmiştir. Gerçek bir olaydan kurgulanmış 97 yapımlı bir filmdir.Yönetmen koltuğunda James Cameron yer almaktadır.Ta ki Avatar rekorunu kırana kadar 12 yıl boyunca gişe hasılatı rekorunu elinde bulundurmuştur.4 Nisan 2012'de yaşanmış olan olayın 100.yılı anısına 3 boyutlu olarak tekrar gösterime girmiştir.
                                                                                                                                                                                         

       

22 Ağustos 2012 Çarşamba

Eroinle Dans

Canan Tan kuşkusuz edebiyatı ve dilini çok güzel kullanan bir yazar.Bazen öyle büyülü cümleler kuruyor ki birkaç kez okuma sebebi...Eroinle Dans okuduğum ilk Canan Tan romanı.Kitapta bambaşka iki kahraman.Birisi parçalanmış bir ailede sevgisiz büyümüş Dünya diğeri ise aksine ailesinin göz bebeği en güzel şekilde yetiştirilmiş kötü yola sapmasını haklı gösterecek hiçbir nedeni olmayan Eylül.Ve bu iki genç kızın uyuşturucuyla kararan alevden küle dönüşen yolu birlikte almaları.Demek ki aradaki dostluk,sevgi farkında olmadan kötü yola sürükleyebiliyor insanı.Yalnız ülkemizde eroin,uyuşturucu tarzı kötü alışkanlıklar aile düzeni bozuk,sevgisiz büyüyen gençlerin sığınağıdır gibi çok yanlış bir düşünce hakim.Yazar bunu yansıtmak istemiş ki zaten bu kitapla bunun çok yanlış bir düşünce olduğunu anlayacaksınız.Kitapla ilgili fazla da yorum yapmaya gerek yok okuyunca eminim beğeneceksiniz en azından sizin için zaman kaybı olmayacaktır ;):)

The Secret Circle (Gizli Çember)

Her insanın diline dolanan bazı müzikler,sözler vs. vardır ara ara söyler dururuz.İşte The Secret Circle dizisinin başlangıç müziği bahsetmiş olduğum betimlemenin ta kendisi diyebilirim.Dizi ne yazık ki uzun ömürlü değil yalnızca 1 Sezon ki devamı gelmeyeceği söyleniyor.Başlamış olduğum ve tek sezon olduğu için bitirdiğim bir dizi.Ama boş vaktiniz varsa ve canınız sıkılıyorsa izleyebilirsiniz yani çok ta vasat değil.Konusu şöyle;Annesini kaybeden Cassie(Brittany Robertson) anneannesinin yanına yerleşir,ancak bu durum hayra alemet olmayan pek çok durumu beraberinde getirir ve Cassie bir cadı olduğunu öğrenir.Altı aile bireyinden oluşacak olan çember [ Cassie,Adam(Thomas Dekker),Faye(Phoebe Tonkin),Melissa(Jessica Parker Kennedy),Diana(Shelley Hennig) ve Nick(Louis Hunter) ] Cassie'nin gelmesiyle tamamlanmıştır ve mühürlenmeleri gerekmektedir.Böylece grup çok daha etkili büyü yapabiliyor ancak yalnızken büyü yapamamaktadırlar.Faye bu durumu hiç istemese de grup kararına uyar.İlerki bölümlerde Nick ölür yerine kardeşi Jake(Chris Zylka) çembere katılır olaylar bu çerçevede gelişir...

17 Ağustos 2012 Cuma

Her Çocuk Özeldir (Taare Zameen Par)

Hint filmi deyince herkeste bir önyargı vardır bende de olduğu gibi.Fakat Aamir Khan bu önyargımı kırmıştır.Genç fakat enteresan hayal gücü ve bilgisi olan bir yönetmen.Disleksi(Genel anlamda okuma yazma zorluğu) hastası olan çok şeker bir çocuğun(Darsheel Safary) ailesi ve arkadaşları tarafından dışlanması ancak yazıldığı yatılı okulundaki yeni resim öğretmeni sayesinde hayatının yepyeni bir maceraya akması...

Film Çok sayıda sosyal mesaj içeriyor ve enteresan bilgiler öğrenmenizi sağlıyor.
Bu bilgilerden ilki ve en sevdiğim şu şekilde;Solomon adasında yaşayan yerlilerin ilginç bir ağaç kesme yöntemi vardır.Elektronik testere gibi teknolojilerden mahrum yeri halk baltayla kesemeyecekleri kalın ağaçları üfleyerek deviriyorlarmış.Şöyle ki bunu yaparken her ağacın bir ruh taşıdığına inanıyorlarmış,ağaca kötü sözler söyleyerek ruhun ağacı terk etmesini bekliyorlarmış ve haklı da çıkıyorlarmış.Bir süre sonra ağaç kuruyor ve devriliyormuş.Burdan da anlaşılacağı üzere SÖZ BALTADAN DAHA YARALAYICI OLMALI...

Diğer bilgi ise disleksi hastası olduğuna inanmakta zorluk çekeceğiniz isimler ki onlar şöyle;Albert Einstein,Vicent Van Gogh,Leonardo Da vinci...2007 yapımlı olmasını karşın izlemeye çok geç kaldığım ve favori ilk 10 filmin içine dahil ettiğim bir film.Şiddetle tavsiye edilir özellikle anne,baba ve öğretmenlere...

Yağmurda Yarış Sanatı (The Art of Racing in the Rain)

Garth Stein kaleminden,öldükten sonra insan olarak dünyaya döneceğine inanan Enzo isimli köpeğin gözünden yaşama bakış...Enzo tek başına sizi kitaba bağlamaya kararlı ;) Her ne kadar kitabın sonunda olacakları tahmin edebilseniz de okunalası kitaplardan biridir.Mutlu bir ailenin başına gelen beklenmedik olaylar.Herşey çok güzelken birden tersine dönüyor işte bu da okuyucuyu derinden etkiliyor.Ama yazar oldukça başarılı bir şekilde mutlu ve dokunaklı bir final yapmış.Kitaplığınızda bulunmalı ;)

Supernatural (Doğaüstü)

Annelerini doğaüstü bir olay sonucu kaybeden Sammy(Jared Padalecki) ve Dean(Jensen Ackles) adlı iki kardeşin babalarından da doğaüstü olaylar sonucu uzak kalmalarıyla başlayan aksiyon,gerilim ve dram dolu hikayesi.Dizi bazen bu kadar da olmaz dedirtse de oyuncu kadrosu çok güçlü.Özellikle Dean karakteri diziyi izlenilesi hale getirmekte.7 sezondur devam eden dizinin 8. Sezonunu 2012 Eylül ayında The CW kanalından izleyebilirsiniz.Diziye 4. sezonda dahil olan Castiel(Misha Collins) karakteri de fanlar tarafından oldukça sevilmiştir.Üstelik 10 sezon kadar oynayabileceği dile getiriliyor.Dizinin en beğendiğim sahnesi kesinlikle 4.Sezon 6.Bölüm(Yellow Fever)'de Jensen Ackles'in ''Eye Of The Tiger'' şarkısını söylemesi(Aşağıdaki videodan izleyebilirsiniz)....Ben uzun zamandır takip ediyorum yeni başlayacak olanlar için zor olabilir ama yaz tatilinde izlemek için çok ideal özellikle korku-gerilim sevenler diziyi mutlaka beğenecektir ;)

Açlık Oyunları (The Hunger Games)

Gregor ve Yeraltı Günlükleri'' serisinin yazarı Suzanne Collins tarafından yazılan bilim kurgu romanıdır.Romanın büyüsü yönetmenlerin de dikkatini çekmiş ve film uyarlaması yapılmıştır.Film,vizyona girdiği ilk gün Amerika’da elde ettiği 68.25 Milyon USD hasılat ile tüm zamanlarin en yüksek ilk gün hasılatına sahip beşinci filmi olmuştur.Kimi zaman durağan olsa da sonlarına doğru aksiyonlu sahneler boy göstermekte ;)

Kısaca özetleyelim;yakın bir gelecekte Amerika halk tarafından ihanete uğramıştır.
Kısmen bu ihaneti hatırlatmak kısmen de eğlence amaçlı 12 ayrı mıntıkadan kura ile 12-18 yaşları arasında 1 erkek 1 kız çocuğu seçilir ve seçilenler tek kişi kalana kadar ölümüne bir yaşam mücadelesi verirler.
Bu oyundan tek bir kazanan çıkacaktır...
İzlenmeli ayrıca kitabı da kesinlikle okunmalı...
Yazarın 3'lü serisinin ilki ''The Hunger Games''
Film kitaba birebir bağlı kalmadan ufak tefek değişikler yaparak uyarlanmış fakat kitap daha sürekliyici ve etkileyici :)
Kitabı almamdaki en büyük etken ise Stephenie Meyer'in kitap hakkındaki yorumu.

Karanlıkta Islık Çalmak (Whistling in the Dark)

Bahsetmiş olduğum kitabın kapağı halihazırda karşınızdadır efenim =)Kapakta oldukça etkileyici bir sözle karşılaşıyoruz. ''İçerisinde az da olsa masumiyet olduğunu düşündüğümüz karanlıkların, delip geçen hikâyesi…'' Kapaktaki renklerin uyumu enteresan bir güzellikte olmakla kalmayıp mutlaka okunması gerektiği hissi uyandıran cinsten. Peki ya konu ? Sally ve Troo adındaki iki küçük kız kardeşin başından geçen dramatik olaylar döngüsü...Kimi zaman sıkıcı kimi zaman bağlayıcı ama elinizden bırakamayacağınız derecede bağımlılık yapanlardan değil =) İşin ilginç tarafı yazarın bu hikayeyi yaşamıyla özdeşleştirip kurgulamış olması.Fakat yazarla ilgili detaylı bilgiye rastlayamadım.Yazarın dikkatimi çeken tarafı da sorulara verdiği cevaplar kuşkusuz... Büyük beklentiler içinde olmadan okunması gereken kitaplar listenize ekleyebilirsiniz ;)

Neden FilmKitapDizi ?

Yaklaşık 3 ay önce bir kitaba başladım.Cezbedici kapağı bir an evvel okumaya yönlendirdi...Okuyunca kapağı kadar cezbedici bir olay örgüsü görmedim bu sebeple devamlı aksattım ama pis bir huyum var ki ne olursa olsun kitabı o kitabı bitirecektim.
Son sayfalarda yazarın röportajına yer verilmiş.Okuduktan sonra çok etkilendim ve soluğu google'da aldım ama nafile istediğim bilgiyi, yorumu bulamadım ve bir blog açmaya karar verdim.İzlediğim filmler, diziler, okuduğum kitaplarla ilgili bilgileri ve yorumları paylaşmak için aranıza katılıyorum efenim =)